Milli Edebiyat Döneminin En Önemli 10 Yazarı Kimdir?

 

 

Milli Edebiyat Dönemi 1911 ile 1923 seneleri arasındaki bir dönemdir. Bu dönem hakkında bilgi edinmek için, dönemin özellikleri hakkında bilgi edinmek için şu bağlantıyı ziyaret edebilirsiniz. Gelelim Milli Edebiyat Döneminin en önemli 10 yazarı kimlerdir sorusunun cevabına; işte Milli Edebiyat Döneminin En Önemli 10 yazarı:

 

1.       Ömer Seyfettin (1884-1920)

Eserlerinde realizim görülen Ömer Seyfettin (1884-1920), milli edebiyat akımını başlatmıştır.  Edebiyata şiir alanında başlamasına rağmen, şiir yerine öykü ile ün kazanan Ömer Seyfettin (1884-1920), eserlerindeki konuları günlük hayattan ve tarihten almıştır. Gözleme dayalı eserler veren Ömer Seyfettin (1884-1920), kahramanlarını toplumun her kesiminden seçmeye özen göstermiştir. Edebiyatımızda olay öyküsünün ilk eserlerini veren Ömer Seyfettin (1884-1920), süssüz, sade bir anlatımı tercih etmiştir. Yurdun her köşesini eserlerinde konu alan Ömer Seyfettin, sadece İstanbul’u konu edinmek yerine başka şehirlere de eserlerinde yer vermiştir. Çoğu öyküsünde mizahi üslup kullanan Ömer Seyfettin (1884-1920)’in bir çok öyküsü bulunmaktadır.

 

Eserleri: Bomba, Beyaz Lale, İlk düşen Ak, Gizli Mabet, Yüksek Ökçeler, Gizli Mabet, Kelebekler ve Bahar, Yalnız Efe ve Efruz bey öyküleridir.

 

 

 

2.       Ziya Gökalp (1876-1924)

Türkçülük alanında ve Sosyoloji alanındaki eserleri ile tanınmaya başlayan, Ziya Gökalp (1876-1924), milli edebiyatın kurucularındandır. Düşüncelerini yaymak için sanatı bir araç olarak gören Ziya Gökalp (1876-1924), şiirlerinde milli edebiyat akımına bağlı kalmıştır. Masal ve destan türlerinde de eser veren Ziya Gökalp (1876-1924), “Türkçeleşmiş Türkçedir” ilkesini benimsemiştir.

 

Eserleri: Makale İnceleme türünde Türkleşmek, İslamlaşmak, Türkçülüğün Esasları, Türk Töresi, mektup türü Malta Mektupları, Şiir türünde Kızıl Elma, Yeni Hayat, Altın Işık

 

 

 

3.       Ali Canip Yöntem (1887-1967)

Fecri Ati topluluğunda iken Milli Edebiyat akımına geçen Ali Canip Yöntem (1887-1967),Milli edebiyat akımının kurucularındandır. Edebiyat araştırmaları şairliğinin önüne geçen Ali Canip Yöntem (1887-1967), okul kitapları ile de tanınmaktadır.

Eserleri: şiir türünde Geçtiğimiz Yol, Savaş Türküleri

 

 

 

 

4.       Mehmet Emin Yurdakul (1869-1944)

Türk edebiyatında milliyetçilik akımının ilk temsilcisi sayılan Mehmet Emin Yurdakul (1869-1944), halkın hayatını halkın diliyle anlatmıştır. Kahramanlık, ulusal duygular, öğreticilik ögelerini öne çıkaran Mehmet Emin Yurdakul (1869-1944), halk edebiyatı şiir biçimlerinde yenilikler meydana getirmiştir.

Eserleri: Şiir türünde, Türkçe şiirler, Ey Türk Uyan, Türk Sazı, ordunun Destanı, Tan Sesleri

 

 

 

5.       Reşat Nuri Güntekin (1889-1956)

Roman, tiyatro, gezi yazısı ve öykü yazarı olan Reşat Nuri Güntekin (1889-1956), müfettiş ve öğretmen olarak Anadolu’da uzun dönemler görev almış ve gezmiştir. Bu nedenle eserlerinde toplumsal olayları ve duygusal yönlere ağırlık veren Reşat Nuri Güntekin (1889-1956), Anadoluyu tüm yönleri ile en  gerçekçi ve en canlı anlatan,edebiyatçı olarak görülmektedir. İnsanımızın eğitime ve bilime ihtiyacı olduğunu vurgulayan Reşat Nuri Güntekin (1889-1956), tiyatro alanında çok başarılı eserler vermiştir.  Anadolu insanının batıl inançlarını, psikolojisini, yanlış batılılılaşmayı eserlerinde anlatan Reşat Nuri Güntekin (1889-1956), tiyatro alanında da başarılı eserler vermiştir. Eserlerinde sade ve içten bir dil kullanan Reşat Nuri Güntekin (1889-1956), mizahi yazılar da yazmıştır.

 

Eserleri: roman türünde Çalıkuşu, Dudaktan Kalbe, Gizli El, Damga, Yaprak Dökümü, Akşam Güneşi, Bir Kadın Düşmanı, Yeşil Gece, Ateş Gecesi, Acımak, Miskinler Tekkesi, öykü türünde Sönmüş Yıldızlar, Tanrı Misafiri, Eski Ahbap  gezi yazısı türünde, Anadolu Notları oyun türünde, Eski Rüya, Yaprak Dökümü, Balıkesir Muhasebecisi, Eski Borç, Hançer.

 

6.       Yakup Kadri Karaosmanoğlu (1899-1974)

Hikaye, roman, mensur şiir, deneme, anı yazarı ve makale yazarı olan Yakup Kadri Karaosmanoğlu (1899-1974), edebiyata Fecri ati topluluğunda başlamasına rağmen daha sonra Miii edebiyat akımına geçmiştir. Eserlerini yazarken sağlam bir gözleme yer veren Yakup Kadri Karaosmanoğlu (1899-1974) realizm akımı ile eserlerine yön vermiştir. Gerçekçi bir edebiyat anlayışını benimseyen Yakup Kadri Karaosmanoğlu (1899-1974), ilk eserlerinde mistik bir havaya yer vermiştir. Zamanla Milli Mücadele, Anadolu ve Anadolu insanına yer vermiştir. Tanzimat döneminden, Cumhuriyet dönemine Türk toplumunun geçirdiği aşamaları romanlaştıran Yakup Kadri Karaosmanoğlu (1899-1974), kuşaklar arası çatışmaları, halk aydın çelişkisini, toplumda ve kurumlardaki yozlaşmaları konu almıştır. Ağır ve sanatlı bir dil kullanan Yakup Kadri Karaosmanoğlu (1899-1974), eserlerinde oldukça titiz davranarak teknik bakımndan sağlam eserler vermiştir. Anıları yakın tarihimiz açısından önemli olan Yakup Kadri Karaosmanoğlu (1899-1974),  karekterleri de başarı ile canlandırmıştır.

 

Eserleri:  Roman türünde, Nur Baba, Yaban, Kiralık Konak, Sodom ve Gomere, Bir Sürgün, Hüküm gecesi, Panaroma, Ankara anı türünde, Zoraki Diplomat, Vatan Yolunda, Politikada 45 yıl, Anamın Kitabı, Gençlik ve Edebiyat Hatıraları, monografi türünde, Atatürk, Ahmet Haşim, mensur şiir türünde Okun Ucundan, Erenlerin Bağından, öykü türünde Milli Savaş Hikayeleri, Rahmet, Bir Serencam, tiyatro türünde Mağara, Sağanak, Veda, Nirvana, makale Kadınlık ve Kadınlarımız, Ergenekon, İzmir’den Bursa’ya.

 

 

 

7.       Halide Edip Adıvar (1884-1964)

Roman ve hikaye yazarı olan Halide Edip Adıvar (1884-1964), Sultanahmet Meydanı Mitinginde yaptığı konuşma ile ünlenmiştir. İlk romanlarında kadın merkezli bireysel konuları özellikle işleyen Halide Edip Adıvar (1884-1964), Kurtuluş Savaşı Senelerinde yazdığı romanda gerçekçi bir yaklaşımla toplumsal konuları ele alan Halide Edip Adıvar (1884-1964), aşk ve çocukluk hatıralarını konu edinmiştir. Daha sonra töre romanları yazan Halide Edip Adıvar (1884-1964),  romanlarını sevgi üzerine kurmuştur. Başarılı ruh çözümlemeleri yapan, gözleme dayalı eserler yazan Halide Edip Adıvar (1884-1964), romanlarında çoğunlukla kadın karakterlere yer vemiştir fakat dil kullanma konusunda çok başarılı olamamıştır. Halide Edip Adıvar (1884-1964)’ın bir çok çevirisi ve araştırma yazısı da mevcuttur.  

 

Eserleri: Kadın konulu romanları, Handan, Seviye Talip, Raik’in Annesi, savaş konulu romanları, Ateştek Gömlek, Vurun Kahpeye, töre romanları, Tatarcık, Sonsuz Panayır, Sinekli Bakkal, roman türünde Zeyno’nun Oğlu, Kalp Ağrısı, Yeni Turan, anı türünde Mor Salkımlı Ev, Türk’ün Ateşle İmtihanı, öykü türünde Harap Mabetler, Dağa Çıkan Kurt, Kubbede Kalan Hoş Sada

 

 

8.       Mehmet Fuat Köprülü (1890-1966)

Edebiyat tarihi araştırmacısı ve tarih araştırmacısı olan Mehmet Fuat Köprülü (1890-1966), türk edebiyatını bilimsel yöntemlerle inceleyen ilk araştırmacıdır. Aynı zamanda Mehmet Fuat Köprülü (1890-1966), Türk edebiyatını dönemlere ayırmıştır.

 

Eserleri: araştırma inceleme türünde, Türk Edebiyatı tarihi, Türk Saz şairleri, Türk edebiyatında ilk mutasavvıflar, türk dili ve edebiyatı hakkında araştırmalar

 

 

 

 

9.       Refik Halit Karay (1888-1965)

Gazeteci, öykücü ve roamncı olan Refik Halit Karay (1888-1965), Fecri Ati’de başladığı edebiyat hayatını Milli edebiyat anlayışı ile sürdürmüştür. Kirpi takma adı ile mizah yazıları yazan Refik Halit Karay (1888-1965), Mwmlwkwt Hikayeleri eserinde Anadolu yaşamını, Gurbet hikayeleri eserinde sürgünde kaldığı dönemlerin öyküsünü yazmıştır.  Toplumsal aksaklıkları dile getirmekten çekinmeyen Refik Halit Karay (1888-1965), güçlü bir gözlemcidir. Başarılı ruh tahlilleri ile olay öyküleri yazan Refik Halit Karay (1888-1965), pürüzsüz ve açık bir konuşma dili kullanmıştır.

 

Eserleri:  roman türünde İstanbul’un iç yüzü, sürgün, çete, bugünün saraylısı, anahtar, kadının tekkesi, nilgün mizah türünde, tanıdıklarım, sakın aldanma inanma kanma, deli, kirpinin dedikleri, guguklu saat.

 

10.   Rıza Tevfik Bölükbaşı

 

Felsefeci, devlet adamı aynı zamanda şair olan Rıza Tevfik Bölükbaşı, hece ölçüsü ile yazmış olduğu lirik ve içten şiirleri ile tanınmaktadır. Felsefe yazıları da yazan Rıza Tevfik Bölükbaşı , şiir türünde olan Serab-ı Ömrüm eseri ile tanınmaktadır.