Dün iş yoğunluğu yaşayan bir arkadaşıma “Allah iş kaygısı versin”demiştim. Biraz bozuldu, “Bu bir beddua mı, dua mı?” diye sordu. Şaşırdım. Bizim olaralarda (Anadolu'da) hep, iş yoğunluğundan şikayet edene bu cümle kullanılır. Çocukluktan beri, alışkınım bu cümleye.Hiçte art niyetli bir cümle olarak düşünmemiştim, öğrenmemiştim. Peki, ne demek Allah iş kaygısı versin atasözü. Allah iş kaygısı versin demek bir duamı yoksa beddua mı?
Anadolu'da derler ki, “Allah iş kaygısı versin, baş kaygısı vermesin…” Bu cümleye bakıldığında işten kaygılanmak hoş bir şey gibi gelmeyebilir insana. Fakat işin aslı öyle değil. Başında iş olması bir insanın, kişinin bir takım büyük problemleri olması anlamına gelmektedir. Denilir ki, acaba Ahmet’in başında bir iş mi var, başına bir iş mi geldi? Burada Ahmet’in başına bir iş gelmesi onun bir problem yaşadığı, belalarla uğraştığı anlamına gelmektedir. Baş kaygısı da bununla ilintili bir şekilde, onun problemlerle ilgili kaygılarının olması, sıkıntılı zamanlar geçirmesi anlamına gelmektedir.
Büyüklerimiz, atalarımız “Allah iş kaygısı versin, baş kaygısı vermesin…” derken, aslında başına bir iş gelmesin, bunun için kaygılanmanı istemem. Bunun aksine iş kaygısı versin. Çünkü yoğun insanın beyni işi ile meşgul olur. Beyni meşgul olan insan işinden gücünden kafasını takacak bir şey bulamaz demek istemişlerdir. Yani Allah sana işle ilgili meşguliyet versin, işin neticisinde olumlu getiriler vardır. Ama baş kaygısı böyle değildir, insanın enerjisini sömürür ve psikolojisini mahveder demek istemişlerdir. Ne kadar güzel atasözlerimiz var değil mi? Tek bir cümle ile, bize güzel temmennilerde bulunabiliyorlar… “Allah iş kaygısı versin, baş kaygısı vermesin…” demek gayet olumlu bir temennidir. Fakat iş kaygısını mı istersiniz, baş kaygısı mı artık buna da siz karar verin :)
Hiç yorum yok: