Histamin,
bağırsaktaki fizyolojik fonksiyonların düzenlenmesi, lokal bağışıklık oluşturulmasına
yardımcı olan nörotransmitter olarak salgılanmakta olan bir azot bileşiğine
verilen isimdir. Ayrıca vücutta kaşıntı ile ilgili olan ve enflamasyon
oluşturulması ile ilgili bir durumdur. Kimyasal formülü C5H9N3 olan Histamin’in
111.145 g/mol ‘dür.
Histamin
kılcal damarların genişlemesi ile birlikte yerel geçirgenliğin artması -halk
dilinde karıncalanma olarak bilinen- duruma, bağırsakların büzüşmesine, midenin,
tükürük bezi ve böbreküstü bezi özeği salgılarının artış göstermesine ve vazodilatasyona -yine halk dilinde
damarların genişlemesi olarak bilinir-sebep olmaktadır. Bu nedenle histaminin
tansiyon düşürücü etkisi bulunmaktadır.
Histamin
intoleransı yani histamin alerjisi çok sık rastlanan bir hastalık. İşte çok
merak edilmekte olan histamin alerjisinin belirtileri nelerdir, histamin
alerjisinin nedenleri nelerdir ve tedavi yöntemleri nelerdir, hep birlikte göz
atalım:
Histamin
alerjisinin en büyük etkenlerinden biri, sağlıksız yaşam ve kötü yaşamdır. Vücutta
doğal olarak bulunan histamin, bağışıklık sisteminin tepkisini göstermesinde
etkilidir. Örnek vermek gerekirse, alerjik bir reaksiyona maruz kalındığında,
şişme, kızarıklık, kaşıntı, sıcaklık, gibi vücudun verdiği tepkileri histamin
molekülleri haber vermektedir. Hücreler arasındaki iletileri taşımaya yardım
eden histamin, bir çok besinde de bulunmaktadır.
Yaşamak için her insanın
histamine ihtiyacı vardır. Ama her şeyin fazlası zehirdir lafını doğrularcasına
fazla histamin sağlık problemlerine neden olabilmektedir.
Histamin
Alerjisi, vücutta bulunan histamin düzeyinin artması sonucunda vücudun verdiği
tepkiye denilmektedir. Bu alerji, vücudun histamine olan tahammülsüzlüğü
olarakta nitelendirilmektedir. Vücutta bulunan egzamanın kötüleşmesi, deri
üzerinde kabarma,kaşıntı, kızarma, kurdeşen, ani ateş basması, adet
düzensizliği, sürekli migrene benzeyen baş ağrısı, anksiyete,yüzde ağızda ödem,
yüz kızarması, burun tıkanıklığı, sindirim yakınmaları, sürekli düşen tansiyon,
çarpıntı, karın ağrısı, kusma, bulantı, burun akıntısı sürekliliği, kronik yorgunluk,
aşırı mide asit salgısı ve reflü histemin alerjisinin belirtileri
olabilmektedir.
Histamin
salgısı artıran ve histamin içeren besinler, kandaki histamin oranını yavaş
yavaş artırmaktadır. Vücuttaki histamin oranı, histamin yıkımının azalması,
histaminin vücut tarafından fazla üretimi, histaminin dışarıdan alınması olarak
üç faktörü bulunmaktadır. Histamin tedavisinde sonuca değil nedene odaklanmak
gerekmektedir. Diyet ve ilaç tedavisi uygulanarak histaminler normal düzeyine
dönebilir.
Mayalı
alkollü içkiler (bira, şarap, şampanya), mayalı gıdalar (sirke, kombu çayı, kefir,
soya sosu, turşu), işlenmiş etler (sucuk, sosis, salam), konserve gıdalar, ekşimiş gıdalar, narenciye,kuru
meyveler, eski peynirler, kuruyemişler (kaju, ceviz, fıstık), füme balıklar
(ançüez, sardalya), çikolata, inek sütü, kabuklu deniz ürünleri, muz, çilek,
ananas, avakado, ıspanak, domates, patlıcan, yapay katkı maddeleri histamin
düzeyini yükselten gıdalar olarak karşımıza çıkmaktadır.
İşlenmemiş,
taze ve yeni pişmiş et, tavuk, taze yakalanmış balık, yumurta, taze meyveler,
(karpuz, elma, armut, üzüm,şeftali), taze sebzeler (ıspanak, domates, patlıcan
dışındaki taze sebzeler), taze süt ürünleri, bitkisel süt, zeytinyağı, pirinç,
patates, yulaf ve bitki çayları histamini düşük gıdalar olarak karşımıza
çıkmaktadır.
Hiç yorum yok: