10. Kalkınma Planı Eğitim İle İlgili Politikalar, Politika 145

 

10. KALKINMA PLANI EĞİTİM İLE İLGİLİ POLİTİKALAR

 

POLİTİKA 145

Okul türlerinin azaltıldığı, programlar arası esnek geçişlerin olduğu, öğrencilerin ruhsal ve fiziksel gelişimleri ile becerilerini artırmaya yönelik sportif, sanatsal ve kültü­rel aktivitelerin daha fazla yer aldığı, bilgive iletişim teknolojilerine entegre olmuş bir müfredatın bulunduğu, sınav odaklı olma­yan, bireysel farklılıkları gözeten bir dönü­şüm programı uygulanacaktır.

 

                                               YORUMU

Kesinlikle uygulanabilir bir yöntemdir. Önceden örneğin bir eşit ağırlık öğrencisi sözel bölümleri tercih edemezdi. Katsayı uygulanırdı. Şimdi ise sayısal öğrencisi eşit ağırlık ve sözel bölümleri, sözel öğrencisi eşit ağırlık ve sayısal bölümleri, sözel öğrencisi de sayısal ve eşit ağırlık bölümünü tercih edebiliyor. Bu durum sadece liselerde değil üniversitelerde de uygulanabilir niteliktedir. Örneğin bir inşaat mühendisliği kazanıp aslında makine mühendisliği hususunda daha başarılı bir insan için bölümler arası esneklik sağlanabilir. Puanı yetmediği için sevmediği ve istemediği bölümde okuyan biri ilgi alanı ve severek yapacağına inandığı bir mesleğe geçiş yaparken esneklik sağlanabilir. Önemli olan bölümünü sevmek, onu yapacağına inanmak ve bu konuda kendini geliştirmektir. İnsan sevmediği meslekte başarılı olamaz. Bu nedenle daha ilkokuldan itibaren çocukların zeka yapıları tespit edilmeli. Sözel- dil zekasına mı, görsel uzay zekasına mı, sayısal zekaya mı, sosyal zekaya mı, kinestik bedensel zekaya mı yoksa müziksel ritmik zekaya mı sahip olduğu tespit edilmeli, ilgi alanları ve başarılı olduğu alanlar tespit edilmeli öğretmenleri tarafından bu alanlara yönlendirilmelidir. Sınav yapmaktan çok ilgi alanlarını geliştirerek ve katkı sağlayarak onların bu alanda başarılı olmaları sağlanmalıdır. Her bireyin farklı özelliklere sahip olabileceği göz ardı edilmeden onların bireysel özelliklerine, niteliklerine, başarılı oldukları alanlara göre yönlendirme yapılabilir. Bunda en çok pay sahibi öğretmendir. Çünkü öğretmenlerin öğrencilerini iyi tanımaları, iyi gözlemleri ve bir istiridye misali içindeki cevherleri gün ışığına çıkarmaları gerekmektedir. Bu durum şu şekilde sağlanabilir çocukların ilköğretime adım attığı andan beri tek bir öğretmen mezun olana kadar o gruba öğretmenlik yapmalıdır. Sınıf öğretmeni ya da rehber öğretmeni gibi. Bu öğretmenin tek sorumluluğu öğrencilerini iyi tanıması, kişisel niteliklerini tespit etmesi, ilgi alanlarını gözlemlemesi olmalıdır. Bunun dışında alan derslerine (matematik, Türkçe, yabancı dil yada fen bilimleri gibi) giren farklı öğretmenler olmalıdır. Rehber öğretmen bu gruptaki öğrencilerin her birinin bu derslerde başarılarını gözlemlemeli gerekirse alan öğretmenleri ile derslere katılmalı hem öğrencilerin ailesiyle hem de alan hocaları ile sürekli irtibat halinde olmalı ve çocukların zeka tespitinden sonra onlara alan yönlendirmesi ve meslek tercihi hakkında gerekli yönlendirmeleri yapmalıdır.