Bipolar bozukluk’un diğer adı iki uçlu
bozukluktur. Tıp dilinde manik depresif olarak isimlendirilen bu hastalığın iki
ucu bulunmaktadır. Bu durum mani
(taşkınlık) ve depresif bozukluk (çökkünlük) olarak bilinmektedir. Hasta
kendini bir an çok iyi hissederken, bir süre sonra içine çekilmeye başlar.
Hastalığın tanı kademesinde uzman psikologlar tarafınca yapılan
değerlendirmeler son derece önem teşkil etmektedir.
Bipolar bozukluk nirvanaya ulaştığında kişi
kendini çok mutlu hissederken Heper aktif durumlar sergiler. Ama hastalık diğer
uca ulaştığında ise kendini çok mutsuz hisseder ve intihar eğilimi bile
gösterebilir.
Bu hastalığın iki ucu birbirini takip eden zamanlardır. Ve bu
dönemlerin sönümlenme ve alevlenme dönemleri bulunmaktadır. Kişiler hasta
olmadığı zamanlarda normal insanlardan farksızdır. Atakların süreleri birbirine
eşit olmayacağı gibi her atağın ne kadar süreceği de belli değildir. Kişi
kendinde depresyon olduğunu düşünse de bazen bipolar bozukluk tanısı
konulabilmektedir.
Bipolar bozukluğun çok kesin bir nedeni
yoktur. Bipolar hastalığın birçok tetikleyeni olabilir. Bunlar, genetik aktarım, sonradan travmalar, beyindeki
kimyasal dengesizlik, uzun süren ilişkilerin bitişi, cinsel, duygusal ve
fiziksel istismara uğramak, çok sevilen birinin ani kaybı, beyin travmaları
gibi tetikleyici nedenler olabilir.
Mani dönemden sonra kişiler kendi
davranışlarını sorguladığı bir bölüme geçebilir. Yakınlarının davranışları
hakkındaki tespitleri hastalığını farketmesinde yardımcı olabilir. Ama ileri
derece bipolar bozukluk olan kişiler, daha şiddetli bir dönem geçirirler ve bu
durum tüm insani ilişkilerini etkileyebilmektedir. Bipolar bozukluğu olan
kişilerde halüsinasyon (olmyan bir şeyi görme, duyma, kokusunu alma gibi)
durumları meydana gelebilmektedir.
Mani döneminde, olayların merkezinde olma
isteği, aşırı neşe, hiper aktiflik, daha
az uyuma isteği, aşırı özgüven ve aşırı cinsellik isteği, odaklanma güçlük,
hızlı konuşmak, yaratıcılık, halüsinasyon, alkol ve uyuşturucu kullanımı,
sabırsızlık, huzursuzluk ve sürekli para harcama isteği olarak belirtiler
göstermektedir.
Depresyon döneminde ise, uzun uzun uyuma
isteği, keyifsizlik ve yorgunluk, olaylara odaklanmada güçlük, umutsuzluk ve
kendini suçlu hissetme, sürekli kuşkulu olmak, sanrılar görme, yemek yeme
isteğinde azlık, uyku uyumada azalma, sürekli birileri ile tartışma hali,
cinsel istek azlığı, günlük işleri yerine getirememe ve sürekli intihar
düşüncesi gibi belirtiler kişilerde görülebilir.
Ve bu dönemden sonra da mevcut
bir karma dönemi vardır ki, bu dönemde kişi kendini mutlu hissederken birden
mutsuz olabilir, enerji dolu hissederken birden modu düşüp morali bozulabilir. Uzman kişiler hastanın bu dönemlerini
izleyip tanı koymaktadır. Aşırı aktif Triot sahibi olma ihtimali göz önünde
bulundurularak çeşitli testler yapılmanın yanı sıra beyin fonksiyonlarını
gözlemlemek için mr gibi yöntemler kullanılmakta ve İlaç tedavisi
uygulanmaktadır.
Hiç yorum yok: