Kur'ân okumadaki asıl maksat, onu anlamaya çalışmaktır. "Düşünüp manâsını anlamanız için Biz, onu Arapça bir Kur'ân olarak indirdik." (Yûsuf, 12/2); "Biz, düşünüp anlamanız için onu Arapça bir Kur'ân olarak indirdik." (Zühruf 43/3); "Kur'ân'ı gereği gibi düşünmeyecekler mi? Eğer Kur'ân Allah'tan başkasına ait olsaydı, elbette içinde birçok tutarsızlıklar bulurlardı." (Nisâ' 4/82); "Öyle olmasa, Kur'ân'ı düşünmezler mi? Yoksa kalblerinin üzerinde üst üste kilitler mi var?" (Muhammed 47/24)
"Her kim Kur'ân'ı okur, onu anlayarak ezberler ve helâlini helâl, haramını haram kabul ederse, Allah bu Kur'ân sebebiyle onu Cennete koyar." ( Hadis)
Kur'ân'ı anlamaya çalışmanın, üzerinde kafa
yormanın, tefekkür etmenin, nafile namaz kılmaktan daha önemli olduğu,
Resûlullah'ın Ebû Zerr'e hitâben söylediği: "Oturup, Allah'ın kitabından
bir âyeti anlaman, senin için yüz rekât nâfile namaz kılmandan daha
hayırlıdır." sözünde gayet net
olarak ifade edilmiştir.
Kur'ân'ı anladıktan sonra hayata geçirmemek olmaz. Bu sebepledir ki, "Andolsun, size, içinde şanınız-şerefiniz bulunan bir Kitab indirdik. Aklınızı kullanmıyor musunuz?" (Enbiya 21/10) âyetinde "içinde şanınız/şerefiniz bulunan bir Kitab" kısmını, alimler "içindeki hayat veren şeylerle amel etmek" şeklinde tefsir etmiştir. Tabiî ki, Kur'ân üzerinde sadece tefekkürle yetinip, onu hayata geçirmedikçe, istenilen neticeyi elde etmek mümkün değildir. "Biz sana hayrı, feyiz ve bereketi bol bir Kitap indirdik ki, insanlar onun âyetlerini iyice düşünsünler ve aklı yerinde olanlar ders ve ibret alsınlar." (Sâd 38/29). "Yemin olsun: Biz, ders alınsın diye Kur'ân'ın anlaşılmasını kolaylaştırdık. Haydi var mı düşünen ve ibret alan?" (Kamer, 54/17, 22, 32, 40)
Kur'ân'ı okuyan, anlayan ve onu yaşayan, âhirette de tahminlerimizin ötesinde bir güzelliğe kavuşacak, ayrıca ebeveyni onun sayesinde arzu edilmeye değer lütuf ve nimetlere erecektir: "Kur'ân'ı okuyan ve hükümleriyle amel edenin anne ve babasına kıyâmet günü parlaklığı dünyadaki güneşin parlaklığından daha kuvvetli olan bir taç giydirilir. O hâlde Kur'ân'ı bizzat uygulayan hakkında ne düşünürsünüz? Onun sevabını siz takdir edin."
Ashâb, Kur'ân'ı okuyor, anlıyor ve yaşıyordu.
Kur'ân'ı okuyup tatbik etmeye çalışan kimse, gıpta edilmeye değer bulunmuştur: "Ancak iki kişi gıpta edilmeye değerdir: Birisi, Allah'ın kendisine Kur'ân ihsan edip de gece–gündüz onu okuyarak uygulamaya çalışan; diğeri de, Allah'ın verdiği malı gece–gündüz infak eden kimsedir."
Cengiz Kılıç
Kur'ân'ı anladıktan sonra hayata geçirmemek olmaz. Bu sebepledir ki, "Andolsun, size, içinde şanınız-şerefiniz bulunan bir Kitab indirdik. Aklınızı kullanmıyor musunuz?" (Enbiya 21/10) âyetinde "içinde şanınız/şerefiniz bulunan bir Kitab" kısmını, alimler "içindeki hayat veren şeylerle amel etmek" şeklinde tefsir etmiştir. Tabiî ki, Kur'ân üzerinde sadece tefekkürle yetinip, onu hayata geçirmedikçe, istenilen neticeyi elde etmek mümkün değildir. "Biz sana hayrı, feyiz ve bereketi bol bir Kitap indirdik ki, insanlar onun âyetlerini iyice düşünsünler ve aklı yerinde olanlar ders ve ibret alsınlar." (Sâd 38/29). "Yemin olsun: Biz, ders alınsın diye Kur'ân'ın anlaşılmasını kolaylaştırdık. Haydi var mı düşünen ve ibret alan?" (Kamer, 54/17, 22, 32, 40)
Kur'ân'ı okuyan, anlayan ve onu yaşayan, âhirette de tahminlerimizin ötesinde bir güzelliğe kavuşacak, ayrıca ebeveyni onun sayesinde arzu edilmeye değer lütuf ve nimetlere erecektir: "Kur'ân'ı okuyan ve hükümleriyle amel edenin anne ve babasına kıyâmet günü parlaklığı dünyadaki güneşin parlaklığından daha kuvvetli olan bir taç giydirilir. O hâlde Kur'ân'ı bizzat uygulayan hakkında ne düşünürsünüz? Onun sevabını siz takdir edin."
Ashâb, Kur'ân'ı okuyor, anlıyor ve yaşıyordu.
Kur'ân'ı okuyup tatbik etmeye çalışan kimse, gıpta edilmeye değer bulunmuştur: "Ancak iki kişi gıpta edilmeye değerdir: Birisi, Allah'ın kendisine Kur'ân ihsan edip de gece–gündüz onu okuyarak uygulamaya çalışan; diğeri de, Allah'ın verdiği malı gece–gündüz infak eden kimsedir."
Cengiz Kılıç
KUR’AN I ANLAMAK VE YAŞAMAK
Reviewed by ozgun bilge
on
Eylül 25, 2014
Rating:
Hiç yorum yok: