Mekkenin Fethi (Mekkenin Alınması)

Mekkenin fethedilmesinden bir zaman önce Müslümanlar ile Kureyşliler arasında Hudeybiye Anlaşması yapılmış, Beni Bekir kabilesi bu anlaşmaya sadık kalmayarak Huzaa kabilesine saldırmıştı. Hz. Muhammed bu durumdan haberdar olunca öldürenlerin kan bedelinin ödenmesini, Beni Bekir kabilesinin anlaşmasının sonlandırılmasını talep etmiş ve aksi taktirde bu anlaşma iptal edilmezse savaş açmak durumunda kalacağını bildirmişti. Hz. Muhammedin çağrısına kayıtsız kalan Mekkeliler savaşa hazırlanacaklarını bildirirken vazgeçip Ebu Süfyanı barış maksadı ile Mekkeye gönderdiler. Fakat bu çabalardan olumlu bir sonuç alınmamıştır.

Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Medine’den Ramazan ayının 10. (pazartesi) günü 12.000 kişilik bir ordu ile yola çıkmıştır. Taraftarlarına “size saldırılmadan kimseye saldırmayın, öldürülmeye çalışılmadıkça öldürmeyeceksiniz” emrini veren Hz. Muhammed Fetih suresini okuduktan sonra Mekke’ye girdi. Hz. Muhammed Mekke’ye girer girmez genel af ilan edildi ve kimseye dokunulmadı. Mekke’ye girer girmez Kabe’yi putlardan arındırdı. Bu fetihin ardından Hz. Bilal Kabenin damına çıkarak Mekke’dek ilk ezan-ı şerifi okumuştur. Müslümanların kesin zaferi ilan edilen Mekke’nin fethinden sonra, Hz. Muhammed ve müslümanlar çok severek ayrılmak zorunda kaldıkları Mekke’ye yeniden kavuşmuş olmuşlardır.