Tarih boyunca hep erkek şairlerin varlığından, erkeklerin aşık kadınların maşuk olduğundan bahsedilir durulur. Peki biz kadınlar hiç mi sevmedik yani? Hiç aşık olup şiirler yazmadık mı? Aksine, çok fazla bilinmese de hem dünya tarihi hem de Türk edebiyatı tarihinde birçok kadın şair bulunmaktadır. Özellikle erkek egemen topluluklarda kadın şairler, erkek isimleri ile ve erkek mahlasları ile şiirler yazarak kimliklerini gizlemek zorunda bırakılmıştır.
Tarihte bilinen ilk kadın şair mezopotamya topraklarından çıkan Enheduanna adında bir kadın şairdir. Kral I. Sargon kızı olan Enheduanna babası tarafınca baş rahibe olarak atanıyor. Uruk şehrinin tanrısı olan An’ın mabedini yönetmenin yanısıra din adamlarının başı olarak görülüyordu. Birçok ilahi de yazan Enheduanna’nın yazdığı eserler sümercedir ve kadınlar tarafınca ağızdan ağıza söylenerek yayılmıştır. Edebiyat açısından önemli bir kişilik olan Enheduanna’nın şiirleri politik, dini ve tarihi açıdan oldukça önemlidir. 4500 sene öncesinin başrahibesi ve prensesi olan Enheduanna’nın şiirlerinin bir bölümü günümüz Türkçesi’ne şu şekilde çevrilmiştir:
Tanrıça İnnanna me’lerin hanımı olarak övülüyor,
Bütün me’lerin kraliçesi, görkemli bir ışık
Parıdayan giysi içinde görkemli bir kadın
Göğün ve Yerin sevgilisi,
Gök tanrısının fahişesi, mücevherlerle donanan,
Yüksek rahibeliğe uygun bulunan,
Tiara giysisinin içinde çekici görünen,
Elinde yedi me tutan,
Bütün me’lerin koruyusucu kraliçe
Sen dağlara tufan getirensin
Sen fırtına tanrısı gibi gürleyensin
Gök ve yerin innası sen biriciksin
Ülkeye alev, ateş gibi yağmur olansın
Anın kutsal emriyle tanrıvari sözleri söyleyensin
Yabancı ülkeleri yıkayan, fırtınaya kanat takansın
Enlilin sevgilisi, sen ülkede uçansın
Ay tanrısının kızı, sen aydan da yücesin
Başkaldıran dağın yola getirilmesi gibi
Saygı göstermekte dağda bitkileri lanetledin,
Yüce kapısını onun küle çevirdin
Nehirlerinden onun kan akıttırdın,
Ordusu sana gönüllü olarak tutsak oldu
Dağılan güçler sana isteyerek geldi
Güçlü adımları sana geçit yaptılar
Kentteki eğlence yerleri kargaşa doldu
Delikanlıklar sana tutsakolarak geldi
Baş kaldıran inanna ve uruk şehri
Bu ülke senindir demeyen şehir
Bu şehir babanındır demeyen şehir
Söylediğin kutsal emir, senin yolundan döndürdü
Onun yatağından uzaklaştın
Kadını kocasına sevgisini asla söylemedi
Gece onlar sevişmedi
Kadın kalbini kocasına açmadı
Sinin büyük kızı şahlanmış inek
Kraliçe sen andan büyüksün
Kraliçelerden büyük kraliçe
Kutsal döşeğinden çıkar çıkmaz annenden büyüksün
Bilge, akıllı, bütün ülkelerin te kraliçesi
Yaşayan insanları ve canlıları çoğaltan
Senin için Bu kutsal şarkıyı söylüyorum
Enheduanna’nın Uruk şehrinden sürülmesi
Kutsal giparu’dan önüne geldim
Ben baş rahibe, ben EnHeduanna,
Tören sepetimi taşırken neşeli bir şarkı söyledim
Fakat meydana getirdiğin o yerde ben oturamıyorum artık
Günün ışıkları yaklaşıyor…
Benim üzerimdeki ışık ise yok oluyor
Gölge ışığa doğru yaklaşıyor
Ve kum fırtınası gibi onu kaplayacak
Benim tatlı sesim neden bozuldu,
Bana zevk veren her şey birden toza döndü.
Ey Sin! Gök kralı!
Bana ne yaptı bu Lugalanne?
An’a söyle, İnanna beni artık kurtarsın!
O, Lugalanne’nin erkekliğini artık alsın!
Dağ ve tufan onun elinde, o beni de şehri titretti.
Ona söyle! Kalbi artık benim için sakinleşsin!
Ben Enheduanna ona bir dua edeceğim
Gözyaşlarımı lezzetli bir içki gibi İnanna için akıtacağım
Ona bir selam, söyleyeceğim
Uruk şehrinin lanetlenmesi,
Lugalanne An’ın bütün törenlerini de değiştirdi
An’dan Eanna’yı aldı
Güzelliği bozulmayan, sonsuza kadar çekici evi
Lugalanne bir harabeye çevirdi
Yüce An’dan korkmayan
Uruk! Nanna’ya karşı başkaldıran!
An onu terk etsin artık!
Şehir An tarafınca parçalansın!
Enlil tarafınca lanetlensin!
Ağlayan o çocuğu annesi de susturamasın!
Ey hanımım! Ağıt gemisi düşman toprağına yanaşmıştır
Orada ben kutsal şarkımı söylerken öleceğim
Çok kötü bir şekilde bana saldırıldı,
Vakti ile zafere erişen ben, mabetten de atıldım
Bir kırlangıç gibi beni pencereden uçurdu.
Benim Yaşamım yitirildi.
O beni dağlara doğru sürdü.
Başrahibelik tacımı başımdan çıkarttı.
Tanrıça İnanna’ya yakarış bu
Çok değerli en değerli hanımım,
An’ın sevdiği,
Senin o kutsal kalbin çok yücedir,
Ve O Benim için o sakinleşsin!
Hiç yorum yok: