Gün geçmiyor ki kadınların giyiminden,
davranışından, doğal biyolojik yaradılışından ikili tartışmalar yaşanmasın. Kadın
nasıl giyinmeli, kadın nerede gülmeli, kadının türbanı ya da mini eteği… Dünyadaki
en büyük problemlerden biri de kadının adet görmesi yani regl olması… Problem
dediğime bakmayın, normalde her kadının yaradılışında olan ve biyolojik bir
gerekliliği olan adet kanaması yine insanlar için bir tartışma konusu… Kadının
adet olduğunu söylemesi ayıp mı, değil mi tartışması…
Toplum resmen bu tartışmalar karşısında ikiye
bölünüyor. Kimi insanlar bu konu tartışmaya bile açık değil, tabii ki kadının
bunu konuşması bile ayıp deyip kestirip atarken toplumun diğer bir kesimi ise
bu durumun gayet normal bir yaradılış meselesi olduğunu ve bu özel günlerde kadının
daha çok ilgi ve sevgiye hatta anlayış ve empatiye ihtiyacı olduğunu savunuyor.
Siz terazinin hangi tarafındasınız bilmem ama gelin bu konuya bir de şu gözle
bakalım…
Adet olmak nedir?
Adet kanaması yani diğer adı ile regl olma ya da
regl görme kadınların yaşamış olduğu vajinal kanamalardır. Bu vajinal kanamalar
aylık döngüler halinde gerçekleşmektedir. Yumurtalar kadınların üreme hücresi
olarak bilinmektedir. Bu hücreler yumurtalık rezervinde olgunlaşınca rahmin
içdokuları da kalınlaşmaya başlar. Bu durumun neticesinde döllenme olmayınca
kalınlaşan rahmin iç dokuları dökülür ve bir miktar kanla vajinal yoldan vücut
dışına itilir. Bu adet kanamaları kadınların ergenliğe girmesi ile menapoza
girmesi dönemine kadar devam eder.
Adet olmak kadınların doğurganlığının bir nevi
göstergesi de denilebilir. En fazla 35 gün en az 21 günde bir görülen adet
kanamaları 3 gün veya 7 gün arasında sürebilir. Bu dönemde kadınlar daha çok
duygusal değişiklik, karın ağrısı, bel veya göğüs ağrısı gibi fizyolojik
ağrılar çekebilirler. Şimdi gelelim adet olmak ayıp mı?
Evet, bize öğretilen kadının bu durumu bas bas
söylemesi toplum öğretilerine göre ayıp karşılanır. Fakat, bu durum gayet
normal bir fizyolojik durumdur. Bir kadının adet olması bir erkeğin sünnet
olması kadar normal bir durumdur, gelin görün ki hiçbir kadın adet oldum diye
düğün töreni yapmaz. Ya da bir kadının adet olması, bir erkekle bir kadının
cinsel birlikteliği yasal olarak gerçekleştirmesi için evlenmesi kadar normal
bir durumdur. Ama hiçbir kadın adet oldum diye, araba sürüp korna çalarak düğün
yapmaz. Gel gelelim toplumun bakış açısına, Google arama motorunda aratılan
anahtar kelimeler incelendiğinde görülecektir ki; erkekler kadınların regl
olduğunu nasıl anlar, bir kadının adet olduğunu anlamanın yolları, kadınlarla
adet döneminde ilişkiye girilir mi, regl döneminde kadınlar ne ister, erkekler
kadınların adet olduğunu nasıl anlar, yeni adet olan kadına nasıl davranılmalı,
regl döneminde erkekler kadınlara nasıl davranmalı, kadınların adet dönemi
davranışları yada sevgilimin regl olduğunu nasıl anlayabilirim gibi anahtar
kelimelerin oldukça arandığını görebilirsiniz. Kadınlar, kadınlar için bu
aramaları yapmayacağı için bu anahtar kelimelerin erkek kullanıcılar tarafınca
kadınları anlamaya yönelik yazıldığını söylemek çokta yanlış sayılmaz. Bu da
demek oluyor ki, kadınların adet dönemi ile ilgili toplumumuzdaki erkekler
bilinçsiz. Ya da toplum baskısı yüzünden meraklarını arama motorlarında giderme
ihtiyaçları hissediyorlar.
Toplumumuzdaki çoğu erkek kadın pedini
marketlerden satın alamazken, kadınlar ise utanarak almak durumunda hatta siyah
poşet yada gazete kağıdı ile kamufle etmek durumunda kalıyor. Yine aynı şekilde
kasiyer erkek ise kadın ped almaktan vazgeçiyor ya da kadın kasiyere doğru yönelim
gösteriyor. İhtiyaç olan bir pedi toplumsal baskı nedeni ile alamamak
dişlerinizi fırçalamak için diş macununuzu yada tuvalette kullandığınız için
tuvalet kağıdını alamamanıza benziyor.
Toplumumuzda çoğu kadın bu özel
günlerinde eşinden, babasından ihtiyacı olan pedleri marketlerden almasını
talep edemiyor. Bu da yine kadınların gündelik hayatlarını kısıtlayan, hatta
utandırılmak zorunda bırakılan bir durum olarak hayatımızda yer almaya devam
ediyor. Kadınlar pedlerini dip köşe eşlerinden bile saklıyor, rahatlıkla pedini
eline alıp tuvalete yönelemiyor sütyen içlerine, kazak altlarına, pantolon ceplerine
saklayıp tuvalete bu şekilde gidebiliyor. Hangimiz Marketten market sahibi olan erkekten
ihtiyacımız olan pedi isterken, annesinden azar yerken halı motfilerini inceleyen
çocuklar gibi mahcup hissetmiyor? Hangimizin Ped reklamı çıktığında ya reklamı
görmemiş gibi yapmak durumunda kalma ya da kanal değiştirmeye çalışma çabalarımız
olmadı? Ya da karnımız, belimiz,
göğsümüz ağrıdığında sancımız varken masayı hazırla yemek yap diyen abimize
babamıza, ben adetim ve şuan sancım var bana anlayış göster diyebildik?
Aslında bunların hepsi toplumsal olarak
yaratılan tabulardan ibaret olduğunu ve bu durumların eğitim politikaları ile
değişebileceğine inanmak istiyoruz. Tabii ki amacımız dakika başı adet
olduğumuzu tüm dünya insanlarına haykırmak değil, isteğimiz sadece ihtiyaç
anlarında bize konfor alanlarımızın sağlanması. Mesela bir ped alırken
yadırganan gözlerle bakılmamak, biyolojik gerekliliğimiz dolayısı ile
utandırılmamak kirli hissettirilmemek, bunun normal bir gereklilik olduğunu
erkeklerin de anlayabilmesi, anlayış gösterebilmesi… Hatta tüm dünya
kadınlarının ücretsiz olarak ped ihtiyacına kolay bir şekilde ulaşabilmesi. Yaşadığımız
adet dönemi, düğünler dernekler eşliğinde yapılan bir sünnet töreninden daha az
önemsiz ve değersiz değil. Asıl düşünüldüğünde cinsel organı kesildi diye düğün
yapan bir toplumun, bir kadının kanama görmesindeki utanılacak asıl durumun kişinin
cinsiyetinin kadın olması ile alakalı olduğu açık ve net bir şekilde
söylenebilir. Asıl utanılacak olan şey, erkeklere dünyaları verip kadınları ötekileştirmemizdir.
Hiç yorum yok: