Orhan Veli Nasıl Öldü?
1914 senesinde doğan Orhan Veli, kendi anlatımı
ile bir yaşında kurbağalardan korkarken iki yaşına geldiğinde gurbete gidecek
kadar büyümüş bir Orhan Veli’ydi artık. Yedi yaşında okula başlayan orhan veli
dokuz yaşında okuma yazmayı öğrenmiş ve on yaşından beri de yazmaya merak saran
bir çocuk olarak kendi ile tanışmaya başlamıştı. Daha henüz on üç yaşında iken
şair arkadaşı Oktay Rifatı tanıyan Orhan Veli, on altı yaşında iken Melih
Cevdet’le arkadaşlık yapma fırsatı buldu.19 yaşında ergenlik avareliği ile dolu
olan Orhan Veli, yirmi yaşından sonra fakirlikle tanıştı ve para kazanmanın zorluğu
ile cebelleşmeye başladı. Başından hiçbir evlilik geçmeyen Orhan Veli, çok aşık
olmasına rağmen hiçbir zaman evlenmedi. Yirmi beş yaşına geldiğinde bir trafik
kazası yaşayan Orhan Veliyi talihsizlikler bir türlü bırakmamıştı.
Kısacası kendi anlatımından yola çıkarak
bahsini ettiğimiz bir garip Orhan Veli kimdir, orhan veli ne zaman doğmuştur,
orhan veli ne zaman ölmüştür, orhan velinin hayatı, orhan veli nasıl öldü gibi
soruların cevabı için bu makalede sizler için bunları ele almaya karar verdim:
1914 senesinde İstanbul’da dünyaya gözlerini
açan Orhan Veli okulu bitirdikten sonra PTT Genel Müdürlüğünde memuriyette
görev yapmıştır. Memuriyet görevinin ardından Milli Eğitim Bakanlığı Tercüme
Bürosunda çalışmaya başlayan şair, lise yıllarından bu yana birçok dergide
şiirlerini ve yazılarını yayımlamaya devam etmiştir. Lise senelerinde
kendininde aktif olarak rol aldığı sesimiz dergisinde yer alan Orhan Veli daha
sonraları küllük, gençlik, ses, inkılapçı gençlik gibi birçok dergide
şiirlerinin yayınlanmasını sağlamıştır. 1941 senesine gelindiğinde çocukluk
arkadaşları Melih Cevdet ve Oktay Rifatla Garip şiir kitabını çıkarmışlardır. Şiirde
eski yapının temelini değiştirmeyi hedef alan Orhan Veli arkadaşları ile
birlikte Garip akımının öncüsü oldu ve çok fazla eleştiriye maruz kaldı. Buna
rağmen birçok eseri başka dillere tercüme edilen Orhan Veli, 1950 senesinde başkent
sokaklarında dolaşırken bir belediye çukuruna düşmesinin ardından başına darbe
aldı.
Bu düşüşü hafife alan Orhan Veli iki gün başkentte istirahat etmesinin
üzerine İstanbul’a gitti. İstanbul’da arkadaşının evinde öğle yemeği yemesinin
ardından fenalık geçiren Orhan Veli 14 Kasım 1950 tarihinde geçirdiği beyin
kanaması sebebi ile akşam saatlerine doğru vefat etti.
Yüz hatlarını çok biçimli bulmasa da, kendini
çok mütevazi ve aristokratta bulmayan Orhan Veli, yazdığı yazılarda ıspanağı ve
puf böreğini çok sevdiğinden, en yakın arkadaşlarının Melih Cevdet ve Oktay Rıfat
olduğundan, bir sevgilisinin olduğundan ve adını edebiyat tarihçilerinin
araştırıp bulmasından bahsetmiştir. Geçirdiği beyin kanaması ve yanlış
tedaviler sonucu 36 yaşında hayata gözlerini yuman Orhan Veli’nin ölümünü bazı
gazeteler alkol yüzünden zehirlendi başlıkları ile verse de otopsi raporundaki
ölüm sebebi beyin kanaması olarak görülmektedir. Orhan Veli’nin ölümün yanı
sıra yaşanan bir dram da babası Mehmet Veli Bey’in oğlunun ölümünü kendi
çalıştığı İstanbul Radyosundaki yayından öğenmesidir. Mehmet Veli Bey oğlu
Orhan Velinin ölümünü İstanbul radyosundan öğrenir ve ne yapacağını bilmez bir
vaziyettedir. Orhan Veli’nin Beyazıt Camiisindeki cenaze törenine Ahmet hamdi Tanpınar, Asaf Halet Çelebi, Fazıl
Hüsnü Dağlarca, Behçet Kemal Çağlar, Abdulbaki Gölpınarlı, Rıfaz Ilgaz, Ziya Osman
Saba, Bedri Rahmi Eyuboğlu gibi birçok değerli sanatçı da katılmıştır.
Hiç yorum yok: