Birinci Dünya Savaşının ardından imzalanan Sevr Antlaşması ve Mondros Mütarekesiyle yurdumuzda özgür yaşama hakkımız elimizden alınmaya çalışılıyordu. Asırlardır hür olarak yaşamakta olduğumuz topraklar düşmanlarca elde edilmeye çalışılıyor, Türk Milletinin de buna kayıtsız kalması bekleniyordu. Fakat düşmanların unuttuğu bir şey vardı ki, Türk milletinin böyle bir vaziyeti kabul etmesi katiyen mümkün değildi ve mümkün olmayacaktı.
19 Mayıs 1919 tarihinde Atatürk'ün Samsun'a çıkması ile
başlayan Türk Milletinin bu asil mücadelesi yine Atatürk’ün öncülüğüyle
Kurtuluş Savaşı’nın başlamasıyla devam etmiştir. Kurtuluş Savaşının başlamasının ardından Amasya
Genelgesi yayınlanmış peşin sıra Erzurum ve Sivas Kongreleri yapılmıştır. 23
Nisan 1920 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin kurulmasıyla Kurtuluş
savaşının yönetim merkezi Ankara olmuştur. Yapılan görüşmelerde yurdu mevcut
durumundan kurtarmak için çareler aranırken alınacak en doğru kararın düşman
ile mücadele olduğu kanısına varılmıştır. Hemen düzenli ordular oluşturulup
savaşa başlanılmıştır. Doğu'da Ermeni çetelerine karşı ilk başarı
gerçekleştirilirken Yunanlılarla Batı cephesinde, I. İnönü ve II. İnönü
Savaşları yapılmıştır. Yapılan savaşların Türk askerleri tarafınca kazanılması
Türk Milletini sevindirirken, büyük bir hezimete uğrayan Yunan ordusunu
kızdırmaya yetmiştir. “Yenilen pehlivan güreşe doymaz” atasözü misali tekrar saldırıya
geçen Yunan Ordusunun bu saldırısının üzerine Türk askeri, azim ve fedakârlık
göstererek büyük bir başarı kazanmıştır.
Türk Milleti 23
Ağustos 1921 ve 12 Eylül 1921 tarihleri arasında yapılmış olan Sakarya Meydan
Muharebesi ile birlikte, 1699 Karlofça Antlaşmasından beri ilk kez toprak
kazanmaya başlamıştır. Aynı zamanda Sakarya Meydan Muharebesi Türk milletinin
savunma vaziyetinden taarruz vaziyetine geçmiş olduğu önemli bir savaş olarak
tarihe geçmiştir. Bu zaferin ardından Mustafa
Kemal'e Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafınca, "Gazi" unvanı ile
"Mareşal" rütbesi takdim edilmiştir. Tarihe yön veren Sakarya Savaşı'nın ardından
yeni bir taarruzla TBMM düşmanı yok etme kararı almıştır.
Ağustos 1922 senesine kadar tüm hazırlıklar
yapılırken büyük bir gizlilik ile Güney cephesinde bulunan Türk askerleri Batı
cephesine taşınmıştır. Toplar onarılıp, yeni silahlar edinilmiş, Orduya taarruz
eğitimi verilmiştir. 26 Ağustos 1922’tarihinde Gazi Mustafa Kemal'in
başkomutanlığı ve liderliğinde, Türk askeri düşmana saldırmış, bir saat içinde
düşmanların tüm mevzileri ele geçirilmiştir. 30 Ağustos 1922’de sağ kalan düşmanlar esir
alınmıştır. Büyük Taarruzun başarı ile neticelenmesinin ardından düşmanlar
İzmir'e kadar takip edilmiş, 9 Eylül 1922 tarihinde İzmir'in de işgal altından
kurtarılması ile vatan tamimiyle düşmandan temizlenmiştir. Türk Milletinin bu
zorlu, haklı ve büyük zaferi her sene, 30 Ağustos günü, “Zafer Bayramı” adı
altında kutlanmaktadır. İlk kez 30 Ağustos 1923 tarihinde Afyonkarahisar, Kahramanmaraş,
Denizli, Ankara ve İzmir gibi illerde kutlanan Zafer Bayramı, 1935 yılının Mayıs
ayında resmilik kazanmıştır.
30 Ağustos Zafer Bayramı
Reviewed by ozgun bilge
on
سبتمبر 06, 2014
Rating:
ليست هناك تعليقات: